Türkiye siyasetinde uzun süredir tartışma konusu olan Türk-Kürt ilişkileri, demokrasi, hukuk ve yerel yönetimler ekseninde yeni bir gelişme yaşandı. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve partinin en önemli hukukçu isimlerinden biri olan Feti Yıldız, cezaevinde tutuklu bulunan ve görevden alınarak yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer hakkında dikkat çeken bir açıklamada bulundu.
Feti Yıldız, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, Türklerle Kürtler arasındaki tarihsel birlikteliğe atıf yaparken Ahmet Özer’in görüşlerinden “doğru söylemiş” ifadeleriyle övgüyle bahsetti. Yıldız’ın paylaşımı, Özer’in 14 Temmuz’daki kritik duruşması öncesine denk gelince siyasette yeni bir tartışmanın kapısını araladı.
MHP’li Yıldız: “Ahmet Özer Doğru Söylemiş, Şimdi Kardeşlik Zamanı”
MHP’li Feti Yıldız, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Prof. Dr. Ahmet Özer’in Meclis’te bir komisyonda dile getirdiği tarihi perspektife değinerek, Türklerle Kürtlerin bin yıllık birlikteliğinin 900 yılının Osmanlı Devleti döneminde geçtiğini hatırlattı ve “Doğru söylemiş” dedi.
Yıldız, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Prof. Dr. Ahmet Özer, Mecliste kurulan komisyonda tarihsel perspektifi anlatırken, Türklerle Kürtlerin 1000 yıllık beraberliğinin 900 yılının Osmanlı Türk Devleti dönemine ait olduğunu söylemiş. Doğru söylemiş… Şimdi kardeşlik zamanı.”
Yıldız, ayrıca Türk-Kürt birlikteliğinin tarihsel dönüm noktalarını sıralayarak şu dikkat çekici kesişme noktalarını vurguladı:
- Malazgirt: Alparslan – Mervaniler
- Çaldıran: Yavuz Sultan Selim – İdris-i Bitlisi
- Cizira-Botan: II. Mahmut/Abdülmecid – Bedirhan Bey
- Erzincan: II. Abdülhamid – Hamidiye Alayları
- Erzurum: Mustafa Kemal ve isyanlar dönemi
- Erbil/Hewler: Özal – Barzani, Talabani
Yıldız’ın “Şimdi kardeşlik zamanı” sözleri özellikle dikkat çekti. MHP’nin bugüne dek Kürt meselesine yönelik sert ve milliyetçi tutumu göz önüne alındığında, bu ifadelerin yeni bir siyasi açılım sinyali verip vermediği kamuoyunda tartışma konusu oldu.
Ahmet Özer’den Cezaevinden Yanıt: “Şimdi Kucaklaşma Zamanı”
Tutuklu bulunan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer ise Feti Yıldız’ın paylaşımına sosyal medya üzerinden cezaevinden yazılı bir mesajla yanıt verdi. Özer, açıklamasında barış, hukuk ve demokrasinin önemine vurgu yaptı ve dikkat çekici ifadeler kullandı:
“Sayın Feti Yıldız’ın çalışmalarımıza atıfla yaptığı Türklerle Kürtlerin tarihsel beraberliği ve kardeşlik vurgusu, içinden geçtiğimiz süreçte önemlidir. Şimdi kucaklaşma zamanıdır. Böyle önemli bir süreçte demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işletilmesi, hukukun tarafsız ve bağımsız bir biçimde işlemesi hem iç barış hem de ülkemizin aydınlık geleceği için elzemdir.”
Özer açıklamasının devamında, yargı süreçlerine ilişkin şu değerlendirmeyi de yaptı:
“Sayın Feti Yıldız’ın bugünkü yargılama süreçleri için daha önce yaptığı değerlendirmelerin, ülkemizdeki yargı güvenliği için önemli olduğu kadar yargıya güvenin tesisi için de çok önemli olduğunu belirtmek isterim. Barış huzuru da refahı da beraberinde getirir. Özgürlüğüme kavuşmak dahi bu temennimin yanında bir teferruat olarak kalır.”
Dikkat Çeken Zamanlama: Duruşma Öncesi Siyasi Mesaj mı?
Feti Yıldız’ın bu açıklamayı Ahmet Özer’in 14 Temmuz’da görülecek olan ikinci duruşmasından bir gün önce yapması dikkat çekti. Kulislerde, bu açıklamanın hukuki sürece dolaylı bir mesaj olup olmadığı tartışılıyor. Siyasi çevreler, Yıldız’ın bu sözlerinin hem partisine hem de yargıya yönelik bir “normalleşme” çağrısı niteliği taşıdığını yorumluyor.
Ahmet Özer Hakkındaki Yargı Süreci ve Suçlamalar
Prof. Dr. Ahmet Özer, 30 Ekim 2024 tarihinde evine düzenlenen bir şafak baskınıyla gözaltına alınmış, aynı gece tutuklanmıştı. İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınarak yerine kayyum atanmıştı.
Özer’in tutuklanma gerekçesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede yer aldı. İddianamede “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla Özer hakkında 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.
Savcılığın iddiasına göre, Ahmet Özer’in belediyecilik faaliyetleri kapsamında yürüttüğü bazı projeler, özellikle “kent uzlaşısı” adı verilen siyasi iş birlikleri ve sivil toplum ilişkileri üzerinden terör örgütleriyle ilişkilendirildi. Ancak Özer’in avukatları, bu iddiaların hiçbir somut delile dayanmadığını, siyasi bir hesaplaşmanın sonucu olduğunu savunuyor.
Özer’in ilk duruşması geçtiğimiz aylarda yapılmış ve tutukluluğunun devamına karar verilmişti. 14 Temmuz’daki ikinci duruşma, hem hukuki hem de siyasi açıdan önem arz ediyor.
