
Yemenli Husiler, Gazze Şeridi’ndeki çatışmalar sona ermedikçe, İsrail’e giden veya İsrail ile iş birliği yapan şirketlerin işlettiği gemilere yönelik saldırılarını sürdüreceklerini bir kez daha açık şekilde ilan etti. İran destekli isyancı grubun lideri Abdülmelik Bedreddîn El-Husi, Al Masirah televizyon kanalında yaptığı açıklamada, bu operasyonların siyasi bir mesaj taşıdığını ve İsrail’e verilen desteğin ağır sonuçları olacağını vurguladı.

El-Husi, “Bazı denizcilik şirketleri yasağımızı ihlal etmeye ve Umm er-Raşraş Limanı’na taşımacılık yapmaya başladılar. Bu şirketler, ablukamızın göz ardı edilebileceğini düşündüler. Ancak onlara açık bir cevap verdik. İki geminin batırılmasıyla sonuçlanan operasyonlarımız, bu yasağın ne kadar ciddi olduğunu göstermiştir,” dedi. Umm er-Raşraş, İsrail’in Eilat şehrine Arap dünyasında verilen isim olarak biliniyor.
El-Husi açıklamasında, Yemenli isyancıların Aden Körfezi, Kızıldeniz ve Arap Denizi sularında İsrail çıkarına yönelik her türlü deniz taşımacılığına karşı uyguladığı yasağın hâlâ yürürlükte olduğunu vurguladı. “Gazze’ye karşı saldırganlık sona ermeden, bu yasağın kaldırılması söz konusu değil,” diyen Husi lideri, “Kızıldeniz’de yaşananlar açık bir derstir. İsrail’le iş birliği yapmaya devam eden tüm denizcilik şirketleri sert önlemlerle karşılaşacaktır,” ifadelerini kullandı.
İki Gemi Batırıldı, Can Kaybı Var
Husiler, son günlerde art arda düzenledikleri saldırılarla bölgedeki gerginliği daha da artırdı. 6 Temmuz’da Yunanistan merkezli Stem Shipping şirketine ait Magic Seas isimli kuru yük gemisi, Yemen kıyılarına yakın bir noktada saldırıya uğradı. 22 kişilik mürettebat, Birleşik Arap Emirlikleri’ne ait Safeen Prism adlı gemi tarafından kurtarıldı.
Bu saldırıdan sadece bir gün sonra, 7 Temmuz’da yine bir Yunan şirketi olan Cosmoship Management tarafından işletilen Eternity C adlı kuru yük gemisi hedef alındı. Reuters’ın 9 Temmuz tarihli haberine göre, gemi saldırı sonucu battı. Gemide 21’i Filipinli, biri Rus olmak üzere toplam 25 mürettebat bulunuyordu. İlk açıklamalara göre dört mürettebat hayatını kaybetti.
Avrupa Birliği’nin deniz güvenlik misyonu Aspides ise 10 kişinin kurtarıldığını duyurdu. Ancak olay bununla sınırlı kalmadı. ABD’nin Yemen Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada, Husilerin Eternity C gemisinden kurtulan bazı mürettebat üyelerini kaçırdığı belirtildi. Bu durum, Husilerin yalnızca saldırı değil aynı zamanda rehine alma stratejisine de yöneldiğini gösteriyor.
Deniz Taşımacılığı ve Küresel Güvenlik Tehdit Altında
Husilerin bu saldırıları yalnızca askeri değil, ekonomik ve jeopolitik boyutlarıyla da endişe verici bir hal alıyor. Kızıldeniz, dünya ticaretinin yaklaşık %15’inin geçtiği stratejik bir deniz yolu. Bu bölgede yaşanan her kriz, sadece İsrail’i değil, Avrupa ve Asya arasındaki ticaretin akışını da doğrudan etkiliyor.
Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği, Kızıldeniz’de artan saldırılar nedeniyle alarm durumuna geçerken, ABD öncülüğünde kurulan deniz koalisyonu da bölgedeki ticari gemileri koruma çabalarını sürdürüyor. Ancak Husilerin, uluslararası baskılara rağmen saldırılarını sürdürmesi, çatışmanın Yemen’in sınırlarını aşan daha geniş bir cepheye dönüştüğünü gösteriyor.
Saldırılar Ne Zaman Sona Erecek?
Husiler, Gazze’de ateşkes sağlanıp İsrail’in ablukayı kaldırmasına kadar saldırıların süreceğini açıkça belirtiyor. Bu açıklama, yalnızca bir tehdit değil; aynı zamanda Husilerin İsrail-Filistin çatışmasındaki pozisyonunu ve bölgesel politikaların silahlı uzantısını net biçimde ortaya koyuyor.
Yemen’deki iç savaş, Gazze’deki kriz ve Ortadoğu’daki diğer gerilimlerin birleşimi, bölgedeki deniz ticaretini daha önce görülmemiş bir risk altına sokmuş durumda. Bu gidişatın nasıl durdurulacağı ise, yalnızca bölgesel değil, küresel güçlerin ortak bir çözüm arayışıyla şekillenecek gibi görünüyor.