
İsrail ile İran arasında 13 Haziran’da patlak veren ve dokuz gündür aralıksız süren savaş, bölgeyi her geçen saat daha da tehlikeli bir çıkmaza sürüklüyor. İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, yayımladığı video mesajda dikkat çeken ifadeler kullandı. Zamir, “İran’a karşı uzun soluklu bir savaşa hazırlanmalıyız. Bu çatışma henüz sona ermiş değil; aksine en çetin günler bizi bekliyor” dedi.

İsrail Genelkurmayı: “Tarihin En Karmaşık Savaşı İçindeyiz”
İsrail ordusunun İran’a yönelik saldırılarının olağanüstü sonuçlar verdiğini iddia eden Zamir, ülke kamuoyunu uzun sürecek bir çatışmaya karşı uyardı. “Bir dizi olası senaryoya karşı hazırlık yapıyoruz. Şu an tarihimizin en karmaşık savaşlarından birinin içindeyiz,” diyen Zamir, İran’ın askeri kapasitesiyle ilgili de dikkat çekici bilgiler paylaştı.

“İran, 2 Yılda 8 Bin Balistik Füzeye Sahip Olabilir”
Zamir, İran’ın halihazırda yaklaşık 2.500 karadan karaya balistik füzeye sahip olduğunu ve bu üretim hızının devam etmesi halinde bu sayının iki yıl içinde 8 bine ulaşabileceğini öne sürdü. İran’ın bölgede etkin olan vekil milis güçleri ve nükleer programındaki ilerleme, İsrail’in bu operasyonu başlatmasındaki en büyük gerekçelerden biri olarak gösterildi.
“İran’ın askeri yığınağı ve üretim kapasitesi göz önünde bulundurularak, önleyici bir saldırı zaruret haline geldi. Bu operasyona yıllardır hazırlanıyorduk,” sözleriyle operasyonun plansız değil, bilinçli bir stratejinin sonucu olduğunu savundu.

Çatışmanın Bedeli Ağırlaşıyor: Ölü ve Yaralı Sayısı Artıyor
İsrail’in 13 Haziran’da İran’ın birçok kentindeki askeri ve nükleer altyapıları hedef alan saldırılarında şu ana kadar 224 sivilin yaşamını yitirdiği, 1.277 kişinin ise yaralandığı açıklandı. İran ordusunun misilleme olarak İsrail’e fırlattığı balistik füzeler sonucunda da 25 kişinin hayatını kaybettiği, 2.517 kişinin yaralandığı bildirildi.
Öte yandan, İran’da öldürülenler arasında Devrim Muhafızları’nın üst düzey komutanları, İran Genelkurmay Başkanı ve 9 nükleer bilim insanının da yer aldığı bilgisi doğrulandı. Bu ölümler, savaşın sadece taktiksel değil, sembolik ve stratejik yönlerden de büyük yankı uyandırmasına neden oldu.

Uluslararası Tepkiler Giderek Büyüyor
Savaşın insani boyutu giderek derinleşirken, Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail’i uluslararası hukuku hiçe saymakla suçladı. BM yetkilileri, her iki tarafa da “sivil kayıpların önlenmesi” çağrısında bulunurken, bölgesel çatışmanın geniş çaplı bir savaşa evrilmesinden duyulan endişe dünya genelinde artıyor.

İsrail Kamuoyu da Endişeli
İsrail kamuoyunda da savaşın ne kadar süreceği ve ne ölçüde yayılacağına dair ciddi bir belirsizlik hâkim. Hükümete yakın çevrelerde güvenlik gerekçeleriyle medya sansürü artarken, muhalifler savaşın hem insani hem de ekonomik boyutlarını sorgulayan açıklamalar yapıyor.

📌 Analiz: Yeni Bir Ortadoğu Haritası mı Çiziliyor?
İsrail ile İran arasında yaşanan bu gerilim, yalnızca iki ülkeyi değil, tüm Orta Doğu’yu yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. İsrail’in ilk kez bu denli geniş çaplı ve doğrudan bir şekilde İran topraklarını hedef alması, bölgede kırmızı çizgilerin aşıldığını gösteriyor.